Mistik Bir İnanış: "Tasavvuf Felsefesi"
Bu yazımızda sizlere, İslam ile ayrı düşünülemeyen tasavvuf felsefesi nedir,
tasavvufta uyulması gereken kurallar nelerdir? Tasavvuf ve Sufilik aynı şey
midir? Tasavvuf ilmi nasıl başlamıştır? Tasavvuf müziği ve ilmi hakkında geniş
bilgilere yer vereceğiz.
İki ayrı okyanusun büyük kavuşması olarak bilinen
Hazreti Mevlana ve kendi yokluğunda benliğini ve hiçliğini kazandıran Şems
Tebriz-i tasavvuf çizgisine değineceğiz. Tasavvuf, İslam anlayışını tamamiyle
özüyle yaşama sanatıdır. Bu algıyı hayata geçirme, birebir yaşama olarak
düşünülmelidir.
İslam ve tasavvuf birbirinden ayrı düşünülemez. İnsanoğlu var
olduğu andan itibaren yaşanan arınma aşkıdır. Tasavvuf anlayışı özde İslam
anlayışını benimseyerek, yaratanla yaratılanın bir olduğu olgusunu bütün olarak
kabul eder. Bazı alimler tüm dinleri kapsadığını da belirtir.
Tasavvuf İkra yani
"oku" manası, insanlığın sonsuzluğunu ve hiçliğini bulma sürecidir.
Buna göre Tasavvufun tarihi olmamaktadır. Diğer bir anlayışla, olgunlaşma ve
kendini bulma manasına gelir. Cenabı-ı Hakkın: “gizli hazineydim, bilinmeyi
istedim ve alemleri yarattım” demesi tasavvufun oluşumunu meydana getirmiştir.
Peygamber Efendimiz zamanında Mescidi Nebevi’ de var olan bir bölüm de, kadın
ve erkeklerin arınmak için bir arada ibadet ettikleri ve’ sofa’ olarak
adlandırılan terbiye yerleri vardı. Burada terbiye ve arınma adına eğitim
görenlerin İslam dinini yaymak adına dünyayı gezdikleri bilinmektedir.
Tasavvufta Uyulması Gereken Kuralları Nelerdir?
Hiçlik makamı olan tasavvuf ruhu ve bedeni arındırmak, sakınmak ve
saflaştırma ilmidir. Benlik ve varlık iddiasına karşı olan ve kendini bulmak
adına Allaha sığınma şeklidir.
Tasavvufta
uyulması gereken kuralların başında yasak adına konulan her ne varsa farkındalığı
ve disiplini etkili hale getirmeyi mümkün kılar.‘Sırat-ı Mustakiym’ ( doğru
yol) yolunda olma ve ilerlemedir.
Benlikten kurtulma adına bazı yasaklardan
sakınmak için sığınma biçimidir. Tasavvuf insanların sadece kendi zihnine ve
ruhlarına yaptığı içsel bir yolculuk yaşam biçimi olmasının yanı sıra,insan
ahlakında öncelikle kendi içinde denge kurulmasını ister. Tekamül ve sabrı en
iyi anlatan ilimdir.
Öncelikle yaratıcısına sığınan ve emin olan, somut hiçbir
şeyin yıkamadığı, nefisten sakınan, benlik kavramını unutarak hiç olma makamına
erebilmektir. Burada yol alma becerine nail olan kişilerin, öncelikle içsel
yolculukları sürecinde ve sonrasında, baktıkları her yerde Cenab-ı Hakkı
görebilme ( lem yelid velem yuled) tektir saygısına ve muhabbetine
erişebilmeleri anlayışı özümsenir. Hoşgörüdür, kalp gözüyle görmek ve
hissetmektir. Bedenin ve zihnin senkronize bir şekilde işlemesini kabul eder.
Doğru yolda ilerlerken engellemek adına karşımıza çıkan yasaklardan
sakınmaktır. Hoşgörüde ve benlikte hiçlik makamına erişme biçiminde ilahi aşka
ulaşan en iyi örnek ise Hazreti Mevlana ve Şems Tebriz-i hazretleridir.
Tasavvuf ve Mevlana Şems Büyük Buluşması
Birbirlerine ayna vazifesi gören iki önemli şahsiyet kemale
erenlerden olmuşlardır. Şemsin aynasında kendini görmüş ve ilahi aşkı
yaşamıştır. Derin bir muhabbette gizli olan Tasavvuf aşkı, her iki Allah
dostunu karşılaştırmış dostlukları anlam kazanmıştır. Aralarında yaşanan
derinlik, sadece öğrenci ve öğretmen ilişkisi olarak sınırlı kalmayıp, arayış içinde
olan iki güzel ruhun birbirini bulmasıyla ilahi aşkın temellerini atmıştır.
Asırlar boyu ve sonsuza kadar devam edecek bu ilahi aşkın kudreti, Hazreti
Mevlana’nın dönüm noktası olur. Şems Tebriz-i kendi ulaşmış olduğu ilahi güce
Mevlanayı da ulaştırmak ister. Sınırları aşan ve öğretileri konuşulan Mevlana,
bütün özellikleri ve vasıflarıyla ezeli himmetiyle ( ezelden beri) tecelli
eder.
Tasavvuf anlayışında adeta bir dönüm dönüşüm noktası olan Mevlana ve Şems
büyük buluşma 29 Kasım 1244’
de vuku bulmuş. Bu tarihte başlayan dostluk tam 3 yıl sürer ve Hazreti Mevlana’
nın her şeyi olan Şems hazretleri asırlara yayılacak olan öğretilerinin
temellerini atmaya başlar.
Mevlana mest olduğu bu ilahi aşkın içinde bütün
zamanını öğrenmeye adar. Dış dünyayla tüm ilişkilerini kesen Mevlana ise, halk
arasında öğrencileriyle vakit geçirmemeye başlar ve kıskançlıklar oluşur. Şems
bu kızgınlıklar ve kıskançlıklar karşısında, bir gece aniden ortadan kaybolur
ve Mevlana için tamamen içe dönük bir yaşam hali ve acı çekme süreci
başlamıştır.
Allah sevgilisi, Hazreti Mevlana felsefesi ve yaşam tarzı günümüzde
de örneklendirmelerle sonsuz ilimde idrak edilmeye çalışılmaktadır. Tasavvuf
ilminin Piri olan Mevlana ve Şems’ in öğretileri günümüze kadar gelip, Dünya
üzerine yayılmıştır.
Tasavvuf ve Sufilik Aynı Şey mi?
Sufilik Dünya üzerine yayılan ve insanların algılarını geliştirmek için kullanılan bir inanış biçimidir. Tasavvuf Allah ile var olmak, varlığını bu şekilde sürdürebilmek, sosyal olan bir yaşam biçimidir. Tasavvuf eleştirme yapmaz ve başını çevirdiğin her yerde gördüğün sadece Allah olmaktadır. Felsefe ile bir tutulmamalı ve başlı başına algı biçimi olarak düşünülmelidir.
Tasavvuf Müziği ve İlmi
Tasavvuf ve müziğin bir araya gelmesi zikir ritüeli olarak
algılanmalıdır. Müzik eşliğinde ve zikir halinde Allaha’ a ulaşmak fonksiyonel
bir sanat müziği ortaya çıkmaktadır. Müziğin tasavvuftaki yeri eğlence
anlamında düşünülmemeli, tamamiyle Allah’ a olan kulluğunu zikir halinde
yansıtmasıdır. Kulluk derecesini süsler, coşturur, ilahi aşkla hoşnut eder…
Tasavvufta kullanılan müzik aletleri ; ney, nevbe, kudüm, bendir ve rebab
olmaktadır. Türk Tasavvuf Müziğinin baş yapıtları olarak Ahmet Ağa, Osman Dede
Mevlevi ayin besleticileri öne çıkar bilinir.
Tasavvuf müziği kesinlikle bir
eğlence aracı değildir. Allaha olan kulluk vazifesini hatırlatma için,
kullanılan sözlerle nasihat niteliği taşıyan müzik biçimidir. Dönemine dair bestelenen
sözler notalara dayanarak yazılmadığı içini günümüze en sade haliyle gelmiştir.
Süleyman Çelebi tarafından 1409 yılında yazılan “ Vesiletü’ n Necat” ilk
tasavvuf müziği olarak tarihe geçmiştir.
Allah yolundan gidenler için yazılmış metinler tasavvuf müziğinin
sözlerini oluşturur. Sözler çalgı eşliğinde dile gelir ve huşu içinde zikir
yolculuğuna çıkılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız için teşkkür ederiz..