MUHTEŞEM BİR SANAT : HAT SANATI NEDİR?
Elbette ki aşk olmadan meşkin olmasını imkansız kılan ve bunu kanıtlayan hat sanatı, ruh bütünlüğünü yazıyla birleştirdiği için bu kadar değer kazanmıştır. İnsanlığın tarihi kadar eski olan yazı yavaş fakat estetik anlamda değer kazanarak gelişme göstermiştir ve el sanatları anlamını taçlandırmaktadır. Özellikle güzel yazı yazma anlamında öne çıkan ve çok değer gören yazma sanatının baş mimarıdır.
Dünya üzerinde iki önemli kültürün yazı alfabesi çok büyük önem ve değer kazanmıştır. Bunlardan biri Çin, diğeri ise Arap alfabesi olmaktadır. Arap alfabesinde hattat tarafından duygularında yazıya dökülmesi ve estetik kazanması anlayışı hat sanatıyla pekişmiştir.
İslam kültürü ve Arap alfabesinin bütünlük kazanması sonucu yazı şekli ilerleyen tarih boyunca daha da estetik katılarak sanat yazısı anlamına “hat sanatı” nail olmuştur.
İslami kabul gören Ülkelerde Hüsn-ü hat sanatı çok ilgi görmekte ve değer verilmektedir. Bu anlamda hat sanatını çok iyi icra eden sanatçılar korunmakta ve değer görmekteydi. Günümüzde de yazma sanatını çok iyi uygulayan sanatçılar sanatlarıyla öne çıkarlar. Zira hadisi şerifler ve kuran-ı kerim hat sanatı uygulamasıyla icra edilmektedir. Bu nedenle kusursuz çalışan hattat ustaları nadide bulunan sanatçılar arasında yer alırlar. Hat sanatı mimari süslemeleri de gerçekleştirir. Görsel anlamda yazıyı işleyip yücelten kimlik hat sanatı olmaktadır.
Hat Sanatı Tarihi
Estetik yazı anlayışını kabul ettiren ve
sürekli gelişen yazı tekniklerinin ana merkezidir. Oldukça önemli bir dönüm
noktası ise kalemin ağzını meyilli kesen hat ustası Yakut Mustasimi olmuştur. Edebiyat
ve şiire olan düşkünlüğü ile bilinmesinin yanı sıra, aynı zamanda hat sanatının
bilinen usta ismi olmuştur.
Hattatlık, bu zaman diliminden sonra değer kazanmıştır. Osmanlı’ da yazıya değer verilmesi nedeniyle İslam kültürlerinde hat sanatı çok derin bir ayrıcalığa sahip olmuştur. Arap yazısının yazma sanatı olarak ilerlemesi ise hat ustası “Yakut-el Musta Sami” tarafından 6 farklı yazı çeşidi kurallarını tespit etmesiyle meydana geldi. Bunlar; nesih, celi, sülüs, talik,rika, divani güzel yazıları olmaktadır. İlerleyen yıllarda sanat olarak icra edilmeye başlandı ve bugünkü halini aldı.
Günümüzde Tür sanatçılar yani hattat ustaları, yazıyı sanat haline getirdiler. Tarihte geçen ilk önemli Türk hattatı ise Şeyh Hamdullah olmaktadır. Tam 6 farklı yazı çeşit üslubu yazmış olup günümüze kadar hiç değişmemiştir.
Süregelen tüm hattatlar aynı yazım tekniğini kullanamaya devam etmişlerdir. Ayasofya ve Süleymaniye mimarisi yazılarını Mustafa İzzet Efendi işlemiştir. Kuran-ı Kerim ise Hafız Osman tarafından hat yazısıyla işlenmiş olup, büyük bir beğeniye ve değere nail olmuştur.
Hattatlık, bu zaman diliminden sonra değer kazanmıştır. Osmanlı’ da yazıya değer verilmesi nedeniyle İslam kültürlerinde hat sanatı çok derin bir ayrıcalığa sahip olmuştur. Arap yazısının yazma sanatı olarak ilerlemesi ise hat ustası “Yakut-el Musta Sami” tarafından 6 farklı yazı çeşidi kurallarını tespit etmesiyle meydana geldi. Bunlar; nesih, celi, sülüs, talik,rika, divani güzel yazıları olmaktadır. İlerleyen yıllarda sanat olarak icra edilmeye başlandı ve bugünkü halini aldı.
Günümüzde Tür sanatçılar yani hattat ustaları, yazıyı sanat haline getirdiler. Tarihte geçen ilk önemli Türk hattatı ise Şeyh Hamdullah olmaktadır. Tam 6 farklı yazı çeşit üslubu yazmış olup günümüze kadar hiç değişmemiştir.
Süregelen tüm hattatlar aynı yazım tekniğini kullanamaya devam etmişlerdir. Ayasofya ve Süleymaniye mimarisi yazılarını Mustafa İzzet Efendi işlemiştir. Kuran-ı Kerim ise Hafız Osman tarafından hat yazısıyla işlenmiş olup, büyük bir beğeniye ve değere nail olmuştur.
Hat Sanatı Eğitimi
Hat sanatı usta-çırak eğitimi üzerinde
olmaktadır. Tıpkı diğer geleneksel el sanatlarında olduğu gibi. Bazı yazılı
kaynaklarda ilk hattat ustasının Hazreti Ali olduğu belirtilir. Zira Kuran-ı
Kerim ilk süsleten kişi olmasının yanı sıra, Küfe’ yi merkez yapması ve bu
anlamda gelişen yazı çeşidine Küfi denmesi de bunu destekler. Çünkü Küfi Hat
sanatının mimarı olmaktadır. Ayrıca 6 çeşit yazının da mimarı olan Abbasi
Veziri ibn-i Mukle olmaktadır. (886-940)
Hüsn-i Hat Yazı Çeşitleri
Bilinen ilk hat çeşidi Küf-i olarak imza
atar. Ayrıca “Şeş Kalem” ve “ Aklam-ı Sitte” olarak kabul edilir. Hafız Osman Efendi
ve Şeyh Hamdullah “Aklam-ı Sitte” yazı şeklini oldukça geliştirmiş hat
ustalarıdır.
Hat sanatı, İslamiyetten sonra gelişip estetik kazandıktan sonra Hüsn-i Hat sanatı ismine nail oldu. ‘Kufi, sülüs, nesih, reyhani, muhakkak, rika, tevki, divani, ta’ lik ve rik-a’ olmak üzere 10 teknik geliştirilmiştir.
Kufi, zamanla inceltilerek yeni yazı stillerinin oluşmasına kapı açtı. Kufi oldukça zorlayıcı bir yazı üslubuna sahip olması ile ün kazanmıştır. Sülüs ise daha estetik ve kibar bir yazım tekniğine sahip olmaktadır.
Hat sanatı, İslamiyetten sonra gelişip estetik kazandıktan sonra Hüsn-i Hat sanatı ismine nail oldu. ‘Kufi, sülüs, nesih, reyhani, muhakkak, rika, tevki, divani, ta’ lik ve rik-a’ olmak üzere 10 teknik geliştirilmiştir.
Kufi, zamanla inceltilerek yeni yazı stillerinin oluşmasına kapı açtı. Kufi oldukça zorlayıcı bir yazı üslubuna sahip olması ile ün kazanmıştır. Sülüs ise daha estetik ve kibar bir yazım tekniğine sahip olmaktadır.
Kuran-ı Kerim yazımında ise daha kıvrak ve yumuşak olması açısından “nesih” tekniği kullanılmaktadır. Kuran- ı kerim nüshalarının yazım tekniğinde ise, kalın ve büyük boyutlu olduğu için “muhakkak” kullanılmıştır. Kelimelerin belirgin olması kullanım nedenidir. Aynen muhakkak yazım tekniği gibi geniş yer kaplayan” reyhani” de, sırf bu nedenden dolayı fazla uzun ömürlü olmamıştır. Daha çok hükümdarların yazmış oldukları yazılarda kullanılan “tevki” oldukça seri bir yazım tekniğine sahip olmaktadır. “Ta’ lik” ince ve narin yapısı nedeniyle adeta yazının vücut bulma şekli olmuştur. “Divani” Osmanlı Devletinin resmi yazışmalarında kullanılmış, Türklerin özü olması nedeniyle değerli bir yazı çeşidi olmuştur. “Rik’a” ise divani yazı şeklinin küçültülmesiyle meydana gelmiştir. 18. Yüzyılda başlayan ve Osmanlı döneminde en çok kullanılan yazı biçimi olmuştur.
Hüsnü Hat Sanatı Ustaları
Hat ustaları geçmişten günümüze İslam eserlerine yapılan sanat yatırımını işlemeye devam ediyor. Güzel ve estetik yazıya çığır açan hat ustalarını geçmişten bugüne takip ederek, tarihi bir yolculuğa çıkalım istedik.Hz. Ali: İslam kültüründen önce sadece yazı vardı.Kuranı Kerimin daha güzel yazılması için harekete geçen hz. Ali muhteşem yazı üslubunu ortaya koyarak, hat sanatının mimarı olmuştur.
Yakıt El Musta'sımi: Düz bir biçimde kesilen kalemi ilk olarak yassı keserek yeni bir estetik ve nüans kazandırmıştır.
Şeyh Hamdullah: Doğum tarihi kesin olarak bilinmemesine karşın, bazı tarihçiler 1426-27 olarak saptamışlardır.Döneminin iz bırakan hat ustaları arasında yer almaktadır. Yakut Mustasimi yazıları üzerinde yaptığı önemli çalışmaları ile, kendin has üslubunu geliştirmiş oldu. "Kıbletül Küttab" olarak anılmaya başlaması sanatına çok az sayıda kişinin ulaşmasını sağlaması sonucu oluşmuştur.
Abdullah Kırımi: Kanuni Sultan Süleyman döneminin bilinen en usta hat sanatçısı olarak anıldı. Sülüs yazısını değiştirmeden yazdı. Nesih yazı biçiminde ise "sin" yazarken keskin kullandı.
Hafız Osman Efendi: (1642) Aklam-ı Sitte' de büyük gelişme gösterdi. Hatta Şeyh Hamdullah efendi' den sonra bu anlamda en çok ilerleme gösteren hat ustası olmuştur.
Kemal Batanay: Ünlü hattat, Osmanlı hat sanatının son temsilcisi olmaktadır. Sadece hat sanatıyla değil, aynı zamanda tanburi ve bestekar olmaktadır. Döneminin en iyi ustalarından biri olmasının yanı sıra, günümüzde sanatını meşk eden çok sayıda hat sanatçısını da yetiştirmiştir. 1893 yılında doğmuş olup, sanatını Hasan Hüsn-ü Efendiden icra etmiştir. Bilinen en önemli eserleri ise Yahya Kemal Beyatlı "Hayyam Rubailerini Türkçe Söyleyiş" ve İhsan bey' in "Ömer Hayyam Rubaileri" eserlerinde tercüme edilmiş Farsça metinlerini Usta hat sanatçısı Kemal Batanay ta' lik hat kullanarak yazmıştır.
Hasan Çelebi: Günümüz hat ustalarından olan Çelebi;sülüs, nesih, rik'a ve tal'ik yazılarını öğrenerek meşk etti. Önemli eserleri ise, 1983 yılında Mescid-i Nebi' nin yazılarını restore etmek için görev aldı.
Muhittin Serin: Hat sanatında geniş çalışmalar yaparak ta' lik yazı biçimini meşk etmiştir. Yurt içi ve yurt dışında farklı hat sergilerinde bulunmuş,
Savaş Çelik: 1953 yılında doğan hat sanatçısı, Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Grafik bölümünden mezun oldu. 1973 yılında hat sanatı dalına, son yüzyılın en iyi hat ustası olan Kemal Batanay' dan ta' lik, Rik' a eğitimi aldı. Hamit Aytaç ise nesih ve sülüs eğitimine devam etti.
Hat Sanatı Malzemeleri
Tamamen doğal olan malzemeler kullanılmaktadır. Bu sayede eserlerin kalıcı ve uzun ömürlü olması kaçınılmaz olur. Yeni başlayanlar için özellikle bambu kalem tavsiye edilir. Diğer taraftan ağaç kalemler de önerilir.Hat malzemeleri, Kalemin batırıldığı hokka, kalem tıraş, Aharlı el yapımı kağıtlar, el yapımı bıçak, bambu kalem, hat mürekkepleri, makta, hokka, biley taşı, plastik malzeme kutusu kullanılan malzemeler arasında olmaktadır.
Hat Sanatında, “VAV” Harfinin Önemi Nedir?
Hüsn-i hat sanatında neden “vav” harfine
bu kadar çok önem verilmiştir ve çok kullanılmıştır? Hattatlar bu harfi neden
çok sevmişler ve sırrı nedir? Şimdi merak edilen bu soruların yanıtını
aktaracağız. “Vav” harfi ana rahminde bulunan bebeğin duruşuyla neredeyse aynı
olmaktadır.
İnsanoğlunun ömrünün başı vav, ortası elif, sonunda ise yine “vav” gibidir. Bu nedenledir ki, hat ustaları bu harfe çok eğer vermektedir. Hatta günümüze kadar gelen vav harfinin önemini bir kez daha hatırlatan muhteşem bir hikaye ile yazımızı sonlandıralım.
İnsanoğlunun ömrünün başı vav, ortası elif, sonunda ise yine “vav” gibidir. Bu nedenledir ki, hat ustaları bu harfe çok eğer vermektedir. Hatta günümüze kadar gelen vav harfinin önemini bir kez daha hatırlatan muhteşem bir hikaye ile yazımızı sonlandıralım.
17. Yüzyıl Osmanlı Devleti Meşhur Hattatı Hafız Osman Efendi “VAV” Harfi Hatırası
Hattat Hafız Osman Efendi bir gün Beşikta’
a gitmek için evinden çıkar ve kayıklardan birine binerek karşıya geçmek
istediğini söyler. Fakat para kesesini evde unutmuştur. Ne yapacağını
düşünürken birden “evladım” der. “Para kesemi evde unutmuşum gel sana bir vav
çizeyim” der.
Kayıkçı kendisi için çizilen “vav” ı alır. Hattat Osman Efendi bu vav’ı almasını ve sahaflar çarşısında oldukça iyi bir paraya satabileceğini belirtir. Dolmuş kayıkçı çarşıya gider ve bir haftalık kayık parasını çıkartacak bir ücrete vav’ ı satar. Oldukça şaşkın olan kayıkçının kayığına Osman efendi tekrar biner ve kayıkçı bu defa hürmet göstererek, “efendim sizin para vermenize gerek yok. Vav çizin yeter der”. Hattat Osman efendi ise “evladım vav bir kere olur, sen dua et de para kesemi evde unutmuş olayım” der
Kayıkçı kendisi için çizilen “vav” ı alır. Hattat Osman Efendi bu vav’ı almasını ve sahaflar çarşısında oldukça iyi bir paraya satabileceğini belirtir. Dolmuş kayıkçı çarşıya gider ve bir haftalık kayık parasını çıkartacak bir ücrete vav’ ı satar. Oldukça şaşkın olan kayıkçının kayığına Osman efendi tekrar biner ve kayıkçı bu defa hürmet göstererek, “efendim sizin para vermenize gerek yok. Vav çizin yeter der”. Hattat Osman efendi ise “evladım vav bir kere olur, sen dua et de para kesemi evde unutmuş olayım” der
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız için teşkkür ederiz..